Çorum 1 Şubesi
683 | | | 11-07-2014
Y.U. Sendikacılğı
Ramazan ÇAKIRCI

Norm kadro fazlası yöneticilerinin sorununun çözülmesinden dolayı son iki günde birçok ilden teşekkür telefonu aldık. Arayan sendika yöneticilerimizden birisi “ya başkanım biz çözüyoruz, onlar sahipleniyorlar. Bunların yüzü de kızarmıyor mu?” Bu söylenenlere tebessüm etmemek elde değil. O an yaşanmış bir olay aklıma  geldi. Bu gerçek olayı bazı sendika temsilcilerinin son dönemde yaptıklarını görünce anlatmadan geçemeyeceğim.

Bu olayın bir senaryo olmadığını yaşanmış bir olay olduğunu tekrar belirtmekte yarar vardır. Ülkemizin güzel ilçelerinin birinde bir siyasi partinin ilçe başkanı Y.U.,  Karayolları, TEDAŞ,  Devlet Su İşleri ve Köy Hizmetleri işçilerinin hafta sonu uğradıkları bir lokale gelir; bir taraftan çayını içer diğer taraftan lokalde konuşulanları dinlermiş. Lokalde konuşulanlar malum olduğu üzere işçilerin o hafta yapacakları, yapmayı planladıkları işlerle ilgiliymiş. Köy Hizmetleri çalışanları hafta içi hangi köy grup yolunu yapacaklarından, DSİ çalışanları hangi köyün suyunda sorun varsa onu çözeceklerinden, TEDAŞ çalışanları hangi köyün elektriğinde sorun varsa ve hangi gün onarmaya gidileceklerinden konuşurlarmış. Y.U. konuşulanları dinlermiş. Bu uyanık başkan mesai başlar başlamaz aldığı bilgiyi sağlama almak için ilgili kuruma da gider bir şekilde duyduklarının teyidini almaya çalışırmış. Eve giderek ilgili köylerin muhtarlarını tek tek ararmış.

 

- Alo muhtarım geçen gün sizin köy yolunun bozulduğunu söylemiştiniz ya, köy hizmetleriyle konuştum, onu salı günü ekipler gelip yapacaklar. Bak ha bu iyiliğimizi unutma, gelecek seçimde de gözünüz bizde olsun.

Diğer Köy Muhtarını arar;
- Alo muhtarım sizin köyün elektriklerini de sorun olduğunu duydum. TEDAŞ müdürü ile görüştüm. Perşembe gününe kadar elektrik arızası tamir edilecek.

Bir başka muhtara benzer şekilde arayıp, aynı şekilde haber verirmiş.

Bu durumu, çok zaman geçmeden tüm ilçe halkı öğrenmiş, ilçe halkı buna Y.U politikası demişler. Bu politikaya kasaba politikası da diyebiliriz.

Yakın zamanda etkisiz ve yetkisiz sendikaların bazı açıklamalar akla Y.U. politikasını getiriyor. Durum benzer olduğu için Y.U. sendikacılığı demekten kendimizi alamıyoruz. Etkisiz sendikaların yaptıklarına çok örnek verebilirim. Ancak daha fazla sözü uzatmadan norm fazlası yöneticiler konulu yazının kısaca nasıl yazıldığını izah ederek yorumunu da eğitim çalışanlarına bırakmak istiyorum. Geçen hafta bakanlık yetkilileri ile norm fazlası yöneticilerin durumu başta olmak üzere birçok konuyu görüşmüştük. Kısa vadede hızlı bir gelişme olmayacağını görünce bu defa pazartesi günü Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sayın Orhan Erdem ile akabinde ise İnsan Kaynakları Genel Müdürü ile görüştük. Genel müdüre daha önce yaptığımız görüşmelerde olduğu gibi konuyu bir kez daha izah ettik. Yönetmelikteki hükme atıfla norm kadro fazlası yöneticilere ilişkin ilk yazıyı öne sürdü. Biz de Bakanlığın bu konudaki çekincelerinin yersiz olduğunu, mağduriyeti giderecek bir yazı olduğundan dolayı buna kimsenin itiraz etmeyeceğini söyledik. Neticede genel müdür ikna oldu, ilgili birimdeki yetkilileri çağırdı ve birlikte bir değerlendirme yaptık. İlgili kişilere Bakan onayına sunulmak üzere hemen bir yazı hazırlanmasını söyledi. Bir sonraki gün yazı bizim talebimiz doğrultusunda çıktı.
Bu yazı yayımlandıktan sonra bazı sendikalar Sayın Bakana teşekkür ettiler. Ama bize de teşekkür etmeyi unuttular!

Tüm Yazılar
1 Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
2 Y.U. Sendikacılğı