Çorum 1 Şubesi

Hak, emek ve özgürlük mücadelesinin öncüsü 27 yaşında

Eğitim-Bir-Sen, insanın varoluşunun kadim anlamını, tarihsel mirasını ve medeniyet değerlerini kuşanmış kamu görevlilerinin emek, adalet, özgürlük ve kendi seçimlerini yaşama idealini gerçekleştirmek üzere Mehmet Akif İnan öncülüğünde 14 Şubat 1992’de kurulmuştur.

Eğitim-Bir-Sen, 2001 yılında çıkarılan Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun ardından çalışmalarına hız vermiş; hayatın her alanında boyun eğmeye zorlanan, değersizleştirilen, hakkı yenilen, ötekileştirilen, kimliklerini oluşturan değerlerin hayatın dışına atılmaya çalışıldığını gören kamu görevlilerinin teveccühünü kazanmış ve 2011 yılında genel yetkili sendika, Mayıs 2018 itibarıyla 450 bine yaklaşan üyesiyle, Türkiye’nin en büyük sendikası ve sivil toplum örgütü olmuştur.

Eğitim-Bir-Sen, hukuksuz, adaletsiz, çağ dışı yönetim ve paylaşım pratiğinin egemen olduğu bir dönemde, kendi hayatları adına karar verme yetkisinin bir avuç azınlığın elinde olduğunun idrakinde olan, her türlü baskı aracına rağmen müesses nizamı dönüştürebileceğine inanan adanmış dava adamlarının 27 yıllık soylu mücadelesidir.

Eğitim-Bir-Sen, hayatı tarih, medeniyet ve metafizik değerlerden ayırmamasıyla; ideolojik kamplaşmaların etkisiyle mevzilenen ve bu yolla mevzularını belirleyen çatışmacı sendikalardan farklı duruşuyla, düşünce ve sorun çözme yöntemiyle özgün bir sendikal harekettir.

Eğitim-Bir-Sen, hakikatin ve bu hakikate inananların en çok hırpalandığı, darbelerin ve darbe girişimlerinin yaşandığı dönemlerde hakkın, hakikatin, özgürlük arayışının, adaletin örgütlü vicdanı ve sesi olmuştur.

Eğitim-Bir-Sen’in mücadele tarihi aynı zamanda kendisini topluma vasi olarak atayan oligarşinin, başta eğitim sistemi olmak üzere, bütün kurumlara sızmış yapısının deşifresi ve tasfiyesinin; başka bir anlatımla, hayatımızdan çıkardığımız yasaklara, müfredattan çıkmasını sağladığımız derslere, uygulamasına son verdiğimiz baskılara karşı verilmiş mücadelenin tarihidir.

Eğitim-Bir-Sen, kurulduğu günden beri emek, özgürlük ve adaletin ayrılmaz bir bütün olduğu gerçeğinden hareketle, eğitim çalışanlarının hak ettiklerini almasını sağlayacak adil paylaşım için mücadele etmiştir.

Eğitim-Bir-Sen, yetkili sendika ve Memur-Sen’in yetkili konfederasyon olmasından sonra kamu görevlileri sendikacılığına anayasal güvence;  ricacı toplu görüşme yerine toplu sözleşme ve pazarlık etme hakkı kazandırdı. Böylelikle emeğin ve alın terinin hakkını iktidarların insafına bırakmadı; iktisadi ve sosyal adaletin tesisi, mali, sosyal ve özlük hakların iyileştirilmesi konusunda kararlıkla mücadele etti ve kazandı.

Eğitim-Bir-Sen, insanı ve medeniyet değerlerimizi öne çıkaran özgürlükçü bir perspektifle eğitimin tüm meselelerini araştıran, problemleri ortaya koyan, çözümler öneren, raporlar yayımlayan, çalıştaylar, sempozyumlar düzenleyen; üreten, düzelten, engel kaldıran, doğruyu gösteren, yanlışa işaret eden bir sendikadır.

Eğitim-Bir-Sen, 28 Şubat’ın utanç verici kararlarının hayatımızdan çıkmasının, başörtüsü zulmünün sona ermesinin, katsayı engelinin son bulmasının, ‘Biri Bizi Gözetliyor’a dönüşen Millî Güvenlik Dersi’nin kaldırılmasının öncüsü; 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin püskürtülmesinde alanlara ilk çıkan teşkilat olmuştur.

Eğitim-Bir-Sen, varoluşu bir bütün olarak gören, yeryüzü tasavvurunu yeryüzü adaleti arayışına temel yapan; ülkelerin sınırlarını insanın bilincinin sınırlamasına izin vermeden, bulunduğu yerin koordinatlarını tüm yeryüzüne bakarak çizen ve buna göre eylem haritasını belirleyen bir sendikadır. Bu inançla, mücadelesinin küresel boyutunda, 5 kıtadan, 77 ülkeden, 94 sendika ve 4 bölgesel eğitim örgütüyle gönül köprüleri kurmuş, önemli bir kısmıyla iş birliği anlaşması imzalamıştır.

Eğitim-Bir-Sen, Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmış, Filistinlileri katleden Siyonistlere her zaman tepki vermiş; Arakan’da, Suriye’de, Gazze’de, Yemen’de, Doğu Türkistan’da kan ağlayan mazlumların yanında, yetimin hamisi, mağdurun sözcüsü olmuş ve onlara yardım elini uzatmıştır.

Eğitim-Bir-Sen, hakka, özgürlüğe, adalete, eşitliğe dayalı; emeğin hak ettiği değere kavuşacağı bir toplumsal ve siyasi hayatın tesisi için 27 yıldır verdiği mücadeleyi, devraldığı sendikal mirası bir sorumluluk ve görevler fermanı bilerek kararlılıkla sürdürecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, yol arkadaşı Şükrü Gökdemir ve ‘Bir Duruş Adamı’ Erol Battal başta olmak üzere, ahirete irtihal eden bütün yöneticilerimize ve üyelerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu inançlı, cesur öncülerimizden bayrağı devralarak bugünlere ulaştıran genel başkanlarımız Niyazi Yavuz ve Ahmet Gündoğdu’ya, Genel Yönetim Kurulu üyelerimize, sendikamızın her kademesinde görev yapmış başkanlarımıza, başkan yardımcılarımıza, temsilcilerimize; bu soylu yolculuğa ruh katan, emek veren, vakarla çalışan fedakâr ve vefakâr tüm dava arkadaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.