05.04.2013 TARİHİNDE GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ESAT TEKTAŞ’IN DA KATILDIĞI ÇORUM İL DİVAN TOPLANTISI
SÖZDE ÖZGÜRLÜKÇÜLER VE YASAKLARDA KERAMET ARAYANLAR
Türkiye, 30 yıldır Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği’nden kaynaklanan sorunlarla uğraşmaktadır.12 Eylül Milli Güvenlik Konseyi dayatması olan yönetmelik, anayasal meşruiyeti olmayan bir yönetmeliktir. Kamu çalışanlarının ense tıraşı, favori ve bıyığı ile uğraşan, giyeceği kazağın yakası ve pantolonunun kumaşına kadar karışan, ayakkabı topuk boyunu ölçmeyi emreden, kadın kamu çalışanlarına kamuda çalışmak için başının açık olması şartı dayatan ucube yönetmeliğin kaldırılması için sivil itaatsizlik eylemimiz her geçen gün yayılarak devam etmektedir.
Eğitim Bir Sen ve Memur Sen ailesi olarak, kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü talebiyle yürüttüğümüz “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyasında topladığımız 12 milyon 300 bin imzayı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’e teslim etmiş ve çözüm istemiştik. Çözüm konusunda herhangi bir adımın atılmaması üzerine 12milyon 300 bin imzanın arkasında durmak ve kararlılığımızı ifade etmek için 1 Mart’tan itibaren kamu kurum ve kuruluşlarına serbest kıyafetle gitme kararı alıp sivil itaatsizlik eylemi başlattık. İstiyoruz ki, temel hak ve hürriyetlerle çelişen, kamu çalışanlarına “devlet refakat etmezse ne giyeceklerini bile bilemeyen zihinsel özürlü” muamelesi yapan 12 Eylül bakiyesi yönetmelik kaldırılsın, kamuda/ çalışma hayatında ne giyeceğimize darbeciler ve onların sivil uzantıları karar vermesin.
Eylemimiz, halkı mağdur ve mahrum etmeden, çalışma tempomuzu düşürmeden devam eden demokratik bir eylemdir. Kamuda çalışmak için kadınlara başı açık olmayı dayatmanın din ve vicdan özgürlüğü ve Anayasa ile çeliştiğini, mevcut yönetmeliğin Anayasa’nın vermediği yetkiyi hoyratça kullandığını haykırmaya çalışıyoruz. Eylemimiz büyük bir demokratik olgunluk içerisinde devam etmektedir. Kendini sıkıyönetim komutanı olarak gören, adı sivil ama beyni üniformalı olan sözde özgürlükçü bazı kesimler kadınlara başörtüsü serbestisi anlamına da gelen eylemimize şiddetle karşı çıkmakta ve 28 Şubat’ın Batı Çalışma Grubu gibi tavırlar sergilemektedirler. Yeri geldiğinde özgürlük kelimesini ağızlarından düşürmeyen, eşitlikçi tavırlar sergileyen bu fosiller, 12 Eylül askeri yönetiminin mirasçılığına soyunmuşlardır.12 Eylül’ü sermaye yapıp, acılar ve 12 Eylüle olan karşıtlık üzerinden hayata ve birbirlerine tutunanlar, zihniyet olarak 12 Eylülcülerle aynı safta olduklarını göstermektedir. Yasakta diretenler ile yasağı dayatanlar aynı yolun yolcuları ve yasaklarda keramet arayanlar 12 Eylül’ün mirasçılarıdır.
Örgütlü gücümüzle çağdışı yönetmeliği kaldırtmak için elimizden gelen hiçbir gayreti esirgemeyeceğiz.Hükümetten beklentimiz, temel hak ve hürriyetlerle çelişen ucube yönetmeliği, darbecilerle birlikte ait oldukları yere göndermesi ve bir an önce 12milyon 300 bin imzanın gereğini yapmasıdır.
TÜRKİYE PRANGALARDAN KURTULMALIDIR
Türkiye yıllardır etnik temel üzerinden ayrıştırılmaya ve kendi içerisinden yıkılmaya çalışılmaktadır.Gerek dış uzantılar gerekse içimizdeki İrlandalılar vasıtasıyla asırlarca ümmet çatısı altında dil,din, ırk, renk ayrımı yapmaksızın yaşamış olan insanlar birbirlerine karşı kışkırtılmakta ve terör kıskacında ayrıştırılmaya çalışılmaktadır.Cihanşümül bir devlet anlayışından uzak, inkar ve asimilasyon politikaları ile ulusalcılık hastalığı gereği etnik ayrımcılık körüklenmektedir. Binlerce Mehmetçiğin şehit olmasına, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan terör dış mihraklarca beslenmekte, asırlarca et ve tırnak gibi yaşamış insanlarımızın arasına nifak tohumlarının yeşermesi için gayret gösterilmektedir. Ülke ekonomisinin, yatırımların ve büyümenin belini kıran, can yakan terörün bitmesi için başlatılan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin sonuca ulaşmasını istiyoruz. Kandan ve gözyaşından beslenenlerin adının Türk ya da Kürt olması sonucu değiştirmemektedir. Sonucu değiştirecek olan, teröre son verdirilerek kardeşlik hukukunu yeniden tesis edip eşitlik, adalet ve özgürlüğün herkesin ortak malı olduğu bilinciyle, hiç kimsenin ötekileştirilmediği zemini yakalamaktır. Türkiye’nin ayak bağlarından kurtulmasını, prangalarını kırmasını arzu ediyor, Milli Birlik ve Kardeşlik projesi kapsamında ortaya konulan olumlu çabaları destekliyoruz.
SORUNLARI ZAMANA YAYAN BAKANLIK DEĞİL, ZAMANINDA ÇÖZEN BAKANLIK İSTİYORUZ
Milli Eğitim Bakanlığı’nda raflarda tutulup ötelenen sorunların çözüm zamanı geldi diye düşünüyoruz. Öğretmenlerin atama ve yer değiştirme yönetmeliği başta olmak üzere, görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliğinin bir an önce değiştirilmesini; şube müdürü, şef ve memurluğa yükselmek için görevde yükselme sınavının yapılmasını; mühendis, tekniker ve teknisyenliğe geçiş için unvan değişikliği sınavlarının açılmasını istiyoruz. Genel idare hizmetleri, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları için, öğretmenlerde olduğu gibi, atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarılarak yer değişikliklerinde yaşadıkları keyfiliğin acilen ortadan kaldırılmasını bekliyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki çift başlı rehberlik ve denetim sisteminin birleştirilip rehberlik ve denetim mekanizmasının güçlendirilmesini, yeni yayımlandığı halde yönetici atama değil, yönetici atamama yönetmeliği olarak adlandırılan yönetmeliğin acilen revize edilmesini bekliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, teşkilat yasası ve 4+4+4 yeni eğitim sistemi ile yaptığı köklü değişiklikler sonrası yapması gerekenleri, mevzuat güçlendirmelerini bir türlü yapamamıştır.Ortaya çıkan belirsizlikler, eğitim çalışanlarını zihnen yormakla kalmayıp aynı zamanda onların mağduriyetine de neden olmaktadır. Eğitim çalışanları, sorunlarının unutturulması adına zamana yayılmasını değil, zamanında çözülmesini beklemektedir.
Esat TEKTAŞ
Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı
(Mali İşler)
EBS ÇORUM ŞUBE BAŞKANI TAHİR EŞKİL’İN İL DİVAN AÇIŞ KONUŞMASI
Memursen konfederasyonunun almış olduğu karar gereği 18 marttan itibaren tüm işyerlerine ve okullara serbest kıyafetle gitmeye başladık ve sivil itaatsizliğimiz sorunun çözümlenmesine kadar devam edecek. Darbe kalıntısı sorunun bir an önce ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Eylemimizle kimseyi mağdur etmiyoruz, görevimizin başındayız ve çalışıyoruz. Eğitim-öğretimi aksatmıyoruz, daha iyi motive olmuş olarak görevimizi yapıyoruz. Şube yönetimi olarak sürekli okul ve kurumları ziyaret ederek sorunları yerinde tespit edip, soruları cevaplıyoruz. Sorunların yasal olarak çözülmesi için çabalıyoruz. Yasal olarak çözülemeyen sorunları ise hukuki yollarla çözmek için mücadele ediyoruz. Yüksek lisans ve doktora yapmış üyelerimizin uzman ve başöğretmenlik ünvanını alabilmesi için çok sayıda dava açtık ve kazandık.Yine Alan değişikliğinden mağdur olan özellikle idareci üyelerimizin davalarını kazandık.